top of page

Strese ve Stres Tepkisine Dikkat

Stres beş majör organda fonksiyon bozukluğuna yol açar. Stresten en çok karaciğer etkilenir. Peşinden kalp, mide, akciğer, böbrekler gelir. Aşırı düşünce ve uzun süren endişe, kaygı dalak ve mide problemlerine sebep olur

Stres, üstlendiğimiz sorumlulukların yükünün, başa çıkabilme yeteneğimizi aşması durumunda oluşan düşünce, duygu, davranış ve fizyolojik değişiklikler olarak tanımlanabilir veya; Stres , güvenlik algımıza tehdit olduğunda otomatik olarak fizyolojik değişiklikler ve ona eşlik eden düşüncelerdir. Günlük zorluklar veya küçük sıkıntılar, kanda stres hormonu( kortizolu )ölçülebilir seviyede tutar. Bir miktar stres duymak iyi bir şeydir, değişime uyum sağlamamızı, ihtiyaç olduğunda elimizden gelenin en iyisini yapmamızı sağlar. Ancak kronik günlük zorluklar ve ağır sıkıntılar kortizol seviyesinin uzun süreli ve zarar verici boyuta gelmesine, bu da kalıcı problemlere sebep olur.

Stresle hormonların kronik olarak artması beynimize zarar verir, karın bölgesinde yağların birikmesine sebep olur. Diğer bir bakış açısına göre de bu hormonlar beyin sağlığımıza zarar verecek gıdalar seçmemize neden olur. Araştırmalar stres altındayken herkesin beslenme alışkanlığını değiştirdiğini gösteriyor. Yine de bazı kişilerde gıda alımında sıkı kısıtlamaya giderken, kimilerinde şeker ve doymuş yağ tüketimini artırarak kalori artımına gitmektedir (bu kişilerin hikâyelerini aldığımızda genelinde ailede şeker hastalığı mevcuttur).

Stres beş majör organ enerjisinde bozukluğa yol açar. Stresten en çok karaciğer etkilenir. Peşinden kalp, mide, akciğer, böbrek enerjisi gelir. Aşırı düşünce ve uzun süren endişe, kaygı dalak ve mide problemlerine sebep olur. Bu kişilerde iştah kaybı meydana gelir. Aşırı üzüntü önce akciğer fonksiyonunu bozarken, devam etmesi halinde önce böbreği, daha sonra kalbi etkiler. Depresyon ise karaciğerle dalak arasındaki dengenin bozulmasıyla oluşur.

Organlarımızın Duyguları

İnsan bedeni yeryüzünün en hünerli ve muhteşem organizmasıdır. İnsanın yaşamı gerçekte bedenin yaşamıdır. Beden akıl, ruh ve duygular içerir. İnsan gövdesinde her organın bedensel işlevinin yanı sıra manevi niteliği de vardır. Neşenin bedensel kaynağı kalptir; bu enerji aşırı uyarıldığında histeri, kontrolden çıkan duygu patlamaları ortaya çıkar. Düşünce, duygusallık, anlayış, romantiklik dalak enerjisinin duygusudur. Dalak enerjisi güçlü olduğu zaman kişi karşısındakinin ne zaman şefkate ne zaman desteğe ne zaman disipline ihtiyacı olduğunu bilir. Üzüntü, insani bir duygudur ve yaşadığımız hayatta herkes zaman zaman üzülür. Fakat bu üzüntünün dozu ve süresi bizim ruh sağlığımız için çok önemli olup zamanı geldiğinde yol verebilmeliyiz. Üzüntüsünden bir türlü vazgeçmeyenlerde genellikle kalın bağırsak sorunları vardır. Bu organı tedavi ederek kişinin geçmiş üzüntülerine bağlı kalmaksızın hayata devam etme kabiliyetini geliştiririz.

Karaciğerin duygusu öfkedir. Karaciğer enerjisi zayıf olanlarda öfke ve kin duygularının şiddeti artar; aşırı öfke karaciğere zarar verir.

Stres faktörlerinin ve güçlüklerin sağlıksız beslenme alışkanlıklarını tetiklediği ortaya konulmuştur. Stres oburlarının, iş ve gündelik zorlukların daha çok yedirdikleri bilinir. Bunun nedeni, tatlı; karbonhidrat zengini ama protein fakiri yiyecekler beyne giden triptofan miktarını arttırır. Triptofan, duygu durumunu düzenleyen seratonin(mutluluk hormonu) için gereklidir. Bu da artan kortizolun oluşturacağı zararlı etkilerden korunmak için vücudun kendini korumaya almasıdır.

Araştırmalar ilerledikçe, beyin işlevi bozukluklarında gerçek suçlunun karın bölgesindeki yağlar olduğu anlaşılmıştır. Fazla kilonun ileride depresyon, Alzheimer ve Parkinson başlangıcının işareti olabileceği de kanıtlanmıştır. Stres hormonu kortizolun karın bölgesinde yağların oluşmasına ve yerleşmesinde önemli rol oynayabilir. Kortizol yağ hücrelerinden fazla miktarda salınmasıyla kan dolaşımına sızar ve beyne zarar vererek bilişsel zorluklara, yorgunluğa, depresyona ve yaşam isteğinin kaybına yol açar. Yağların yeri de beynin yaşlanma sürecini hızlandıran bir faktördür. Beliniz genişledikçe bilişsel kabiliyetleriniz azalır. Endişe daha çok karın bölgesindeki yağlanmayla bağlantılıdır. 

Görülüyor ki, stres; kortizol seviyesini artıtrarak vücuttaki yağlanmaya sebep olmaktadır. . Gıdasal lifler kortizolu kontrol altında tutmanın yollarından biridir. Kahvaltılarda daha fazla lifli besinler tüketerek fazla kilo almanın önüne geçilebilir. Kahvaltı için en uygun saatler 07.00-09.00 arasıdır. Akşam yemeği için ise 18.00-19.00 saatleri arasıdır. 

Düzenli öğünler yemeli, kahvaltı yapmalı ve yeterli miktarda su içilmelidir. Ayrıca yavaş yemeli, günlük yürüyüşlere çıkılmalı. Bunlar yapılamıyorsa, akupunktur tedavisinden yardım alınabilir. Bilinenden çok daha etkili bir yöntemdir.

bottom of page